Sebkider

SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİLERİ DERNEĞİ

SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİLERİ DERNEĞİ

Serbest Bölgeler: Küresel Ticaretin Dinamik Unsurları

Serbest Bölgeler: Küresel Ticaretin Dinamik Unsurları

Serbest bölgeler, küresel ticaretin dinamiklerini şekillendiren önemli ekonomik yapılar olarak öne çıkmaktadır. Bu bölgeler, ticaretin kolaylaştırılması, yatırım teşvikleri ve gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi gibi avantajlar sunarak uluslararası pazarlara erişimi artırmaktadır. Gelişen teknoloji ve değişen ticaret anlaşmaları ile birlikte serbest bölgeler, üretim süreçlerinin ve lojistik ağlarının optimize edilmesine olanak tanırken, ülkeler arasında ekonomik iş birliğini güçlendirmektedir. Bugün, dünya genelinde 100’den fazla ülkede 3 binin üzerinde serbest bölge bulunmaktadır. Bu bölgeler, yerel ekonomilere sağladıkları katma değer ve istihdam imkanları sayesinde bölgesel kalkınmaya da önemli katkılarda bulunmaktadır.

Türkiye’de Serbest Bölgelerin Gelişimi

Türkiye’de de ihracata dayalı yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak amacıyla serbest bölgeler kurulmuştur. 1985 yılında Mersin ve Antalya’da kurulan ilk serbest bölgelerden sonra günümüze kadar sayıları 20’ye çıkarılarak ülke geneline yayınlaştırılmıştır. Türkiye, stratejik coğrafi konumunu kullanarak serbest bölgelerini Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin merkezlerinden biri haline getirmeyi hedeflemiştir. Zamanla, çeşitli şehirlerde yenileri kurulmuş ve mevcut bölgelerin kapsamı genişletilmiştir.

Gümrük muafiyetleri, vergi avantajları ve bürokratik işlemlerin azaltılması gibi teşviklerle hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam eden bu bölgeler, Türkiye’nin dış ticaret hacmini genişletirken, ihracatın artırılması ve ekonomik büyümenin desteklenmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Ekonomik Katkıları

Türkiye’deki serbest bölgelerde, 2023 verileri ile 545’i yabancı olmak üzere toplam 2 bin 108 firma faaliyet göstermektedir. Bu bölgelerdeki istihdam ise 100 bin kişiye ulaşmıştır. Yıllık 31 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştiren serbest bölgeler, 13 milyar dolarlık ihracat yapmaktadır. Bu ihracatın yarısından fazlası orta, ileri ve yüksek teknoloji sınıfındaki ürünlerden oluşmaktadır. Eğer iller bazında bir sıralama yapılmış olsaydı, serbest bölgeler 13 milyar dolarlık ihracatla İzmir’in ardından en çok ihracat yapan beşinci il sırasında yer alacaktı.

2023 yılında Türkiye’de yalnızca 24 il, yıllık 1 milyar doların üzerinde ihracat yapabilmişken, 5 serbest bölgemiz bu eşiği geçmiştir. Serbest bölgelerimiz, toplamda 100 bine yakın çalışan ile milyonluk nüfusları olan büyük illerimizden çok daha fazla ekonomik değer yaratmaktadır. 2019 yılında 19,7 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2023 yılında 30,9 milyar dolara ulaşmıştır. 5 yılda gerçekleşen toplam ticaret hacmi ise 130 milyar dolar tutarındadır. Ticaret hacmine en büyük katkıyı ise bölgelerden yapılan ihracat sağlıyor.  2019 yılında 8 milyar dolar olan bölgelerin ihracatı, 2023 yılında 12,7 milyar dolara ulaştı. Bölgelerimizden 5 yılda toplam 50 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Geleceğe Yönelik Trendler

Yatırım, üretim ve ticaret trendlerindeki değişimle birlikte, klasik serbest bölge anlayışı yerini yüksek katma değerli, Ar-Ge ve yeşil teknolojiye dayalı faaliyetlerin önceliklendirildiği bir yaklaşıma bırakmıştır. Bölge kurucu ve işleticisi şirketler, mevcut yatırımcıları korumak ve ülkemize yeni doğrudan yabancı yatırımlar kazandırmak amacıyla, dünya standartlarında kaliteli hizmet sunma ve yatırımcı memnuniyetini sağlama konusunda sorumluluk taşımaktadır.

Yerli ve yabancı yatırımcıların serbest bölgelerde yatırım kararı almasında etkili olan unsurların devamlılığını sağlamak için istikrar, güven, şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verilebilirlik gibi unsurlar büyük önem taşımaktadır. Mevzuat güncellemelerinde sanayicinin rekabet gücünü artırmaya yönelik düzenlemeler yapılması, yatırımcı güvenini güçlendirecektir. Ayrıca, ilgili tüm paydaşların görüş ve önerilerinin dikkate alınarak revizyonların yapılması, kamu ve özel sektör nezdinde etkin girişimlerin yürütülmesi serbest bölgelerimizdeki gelişmelerin devamlılığı açısından faydalı olacaktır.

Sonuç olarak, serbest bölgeler, küresel tedarik zincirlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak ticaretin geleceğinde kritik bir rol oynamaya devam edecektir. Ülkemizde de hem yerel ekonominin gelişimine hem de uluslararası ticaretin güçlenmesine katkıda bulunan serbest bölgelerimizi, yerli ve yabancı doğrudan yatırımlar açısından cazibesini arttırmak için, güçlendirmeye devam etmeliyiz.

Scroll to Top